Sağlıklı Yaşam Yazıları

13 Ağustos 2017

Zihnin Mutluluğa Etkisi

Zihni Anlamak İnsanlar olarak iki dünyada yaşıyoruz. İçinde seyahat ettiğimiz dış dünya burada iş, aile ve arkadaşlar var. Sonra zihin ve hayal gücümüz dünyası var. Görünebilir ve gerçek gibi hissedebilen bir sanal gerçektir. Duygularınız söz konusu olduğunda zihninizin sanal dünyası daha gerçekçi olabilir. Hayatınızda daha büyük bir memnuniyet ve mutluluk yaratmaya çalışıyorsanız, kaynakların çoğu dış dünyanızda değişiklikler yapacağınızı söyler. Ancak, zihninizin mutlu olması ve bunun kalıcı bir etki yapması için sanal gerçeklikte değişiklikler yapılmalıdır. Ne sevdiğinizi bulmak, tutkulu olduğunuz şeyleri yapmak ve hedeflerinize ulaşmak için yapılan öneriler sizi mutluluğa götürecektir. Bununla birlikte, zihnin sanal gerçekliğinin duygularınızı nasıl etkilediğine değinmeden hayal kırıklığına uğramış olursunuz. Zihninizin mutluluğunuzdaki rolüne değinmenin önemini kavramak zor olabilir ancak kalıcı mutluluk için bu gereklidir. İnançlarınızın Tepkilere Etkisi İşinizden kovulmuş olduğunuzu veya olumsuz bir durumda ayrıldığınızı düşünün. Şu anda hayatınızın en kötü tecrübesi gibi hissedebilirsiniz. Bu duygular, zihin içinde kendini yargılama, eleştirme ve eski inançlarınız tarafından gerçekten yaratılmıştır. Eski işvereniniz de de suçlama ve öfke olabilir. Olayla ilgili […]
13 Ağustos 2017

İyimserlik

Hangi olayların meydana geldiği önemli değildir, iyi ya da kötü, mutluluğumuz üzerindeki etki geçicidir ve mutluluk hızla temel seviyeye geri dönme eğilimindedir. Bazı insanlar başkalarından daha yüksek düzeyde bir temel mutluluk seviyesine sahiptir ve bu kısmen genetik kaynaklıdır, aynı zamanda genel olarak nasıl düşündüğünüzden de etkilenir. Niyetlerimizin bir gücü vardır. Pozitif düşünce, benlik saygısının ve genel yaşam doyumunun önemli bir bileşenidir. İyimserlik ayrıca kişisel ve iş ilişkilerinizi daha iyi hale getirmenize yardımcı olur İyimserlik sadece olumlu beklentilerden ibaret değildir. Bu, size olan her şeyi yorumlamanın bir yoludur. Karamsarlık, dünyayı değiştirilemez düşüncelerle açıklar ve katıdır. Örneğin: “Her şey çok kötü”, “bu olayı değiştirmek için hiçbir şey yapamam”, “Hepsi benim suçum” gibi. Oysa iyimser bir bakış açısında dünyayı daha esnek koşullarda görebilirsiniz. İyimser bir yaklaşım, “Yarın ki sınavın iyi geçmesinden endişe ediyorum, ancak elimden gelenin en iyisini yapabilirim ve elimden geleni yapacağım” gibi şeyler söyleyebilir. İyimserlik zorlukların gerçekliğini inkar etmez, ancak onlara nasıl farklı yaklaştığını yorumlar. “Kör […]
19 Temmuz 2017

Korkularımız

Sahip olduğumuz her problem aslında korkularımızdan kaynaklanır. Durup düşündüğünüzde sizde farkına varabilirsiniz. Hemen şimdi var olan bir sorununuzu düşünün! Hangi korku sonucunda o olay bir sorun haline geldi ve çözümü için hangi korkular yüzünden harekete geçemiyorsunuz. Örneğin; Kendinizi yetersiz hissettiğiniz için sevmediğiniz işi yapmaya devam eder ve başarısız olmaktan korktuğunuz için iş değiştiremezsiniz Kendinizi kontrol edemediğiniz için ilişki yaşadığınız kişileri kontrol etmeye çalışırsınız ve terk etme veya edilme korkusu yüzünden ilişkinizi bitiremezsiniz Eski alışkanlıklarınızı bırakmaktan korktuğunuz için yeni bir beslenme düzenine geçemezsiniz ve kilo veremezsiniz Boş zamanlarınız da tv, sosyal medya veya fazla uyku ile zaman harcama alışkanlığınızı bırakmaktan korkarsınız ve bu yüzden egzersiz yapmaya başlayamazsınız. Bu ve bunlar gibi korkularınız alışkanlıklarınız haline gelir ve size istediklerinizi yapmanızda engel olur. Korkularımız ile baş edebilmek! Korku bizim bir parçamızdır, bu yüzden onu “yok etmeye” çalışmamalıyız. Belirli bir anda belirli bir korkuyu dağıtabiliriz ancak bundan sonra yine de korkularımız olacaktır. Tüm hayatımız boyunca […]
16 Haziran 2017

Sınırlarımız

Kişisel sınırlarımız, bizim yaşama dair her şey ve herkesle olan ilişkilerimizi belirler. İnançlarımız, değerlerimiz, geçmiş tecrübelerimiz ve çevremizden öğrendiklerimizin karışımından oluşan kurallarımızdır. Toplumda var olabilmek ve sevilebilmek adına onların kabul edebileceği gibi davranırız yani kendimizi bir maske ile tanıtırız. Zamanla bize ait olmayan duygular ve davranışlar bizi mutsuz eder ve boşlukta kayboluruz. Burada önemli olan ne istediğimizi bizden başka kimsenin bilemeyeceği gerçeğidir. Ailemiz ve çevremiz bize sürekli neyin doğru veya yanlış olduğunu anlatmaya çalışır ancak bunu bizden başka kimse belirleyemez. Kim olduğumuzu ve gerçekten ne istediğimizi bilmeli ve bunu mutlaka çevremize anlatmalıyız.   Kişisel sınırlarımızın bizi olumsuz etkilediğini gösteren bazı davranışlar; Hayır demek isterken evet demek Söyleyecek bir şeyimiz olduğunda tepkisiz kalmak Bizi üzen ve haksızlık eden birine karşı susmak Bir başkasının rahatı için kendimizi rahatsız etmek Kabul görmek için başkalarının sorunları ile çok fazla ilgilenmek İlişkilerde kendi isteklerimizi dile getirmemek   Neden kendi sınırlarımızı belirlemeyiz? Çünkü biz kendimizden önce […]